Stefan Zweig ın iki uzun öyküden oluşan kitabı, insan ruhunun en karmaşık duygularından olan tutkuyu tüm canlılığıyla gözler önüne seriyor. İlk öyküde bir pansiyonda tatil yapan insanlar, ansızın gelen bir gencin de katılmasıyla, onu da aralarına alarak tatile devam ederler. Ancak hiç beklemedikleri bir şey olur, bir kadın eşini ve çocuklarını geride bırakarak yeni tanıştığı bu adamla kaçar. Pansiyon halkı bu olayı uygun bulmayarak birçok yorumda bulunur. Yeni tanıdığı bir adamla nasıl gittiği, aslında adamı önceden de tanımış olabileceği, bir kadının çocuklarını nasıl ardında bırakabileceği gibi cümlelerle tanımadıkları Henriette hakkında konuşurlar. Ancak kitabın anlatıcısı kadını savunur. Ve kendisini dinleyen Mrs. C. onunla konuşmak, hayatının 24 saatlik bölümünü ona anlatmak ister. Bir kadının hayatının nasıl değişip, tutkuların insanları nasıl etkisi altına alabileceğini görürsünüz. İkinci öyküde ise, kızı ve eşi ile tatile giden Solomansohn’un yaşamı sorgulamasını, duygularının ailesi tarafından nasıl tüketilmiş olduğunu ve yalnızlığını okuruz.
“Kızgınlığımı ve umutsuzluğumu size anlatamam.
Fakat benim duygularımı bir düşünün: Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için, elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu.”
“Hırslı, tamahkar olanları pençe gibi,
Müsrif olanları gevşek,
Hesabını bilenleri sakin,
Umutsuz olanları titreyen ellerinden tanımak mümkündür…”
“Kader, yüreğe dıştan dokunmadan çok önce beyinde ve kanda içten içe ilerler her zaman.”
Yazar Hakkında:
Stefan Zweig 1881 yılında Viyana, Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Oyun yazarı, romancı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Babası varlıklı bir sanayici olan Zweig küçük yaşlardan itibaren edebiyat, kültür alanında iyi bir eğitim görmüş Latince, Fransızca, İngilizce, Yunanca dillerini iyi şekilde konuşmaktadır. İlk şiirlerini lise yıllarında yazan Zweig, birçok ünlü şairin şiirlerini Almanca ’ya çevirmiştir. Birinci Dünya Savaşında gönüllü olarak Viyana’da savaş karargahında çalışan, savaş bittikten sonra Avusturya’ya dönen yazar, Salzburg’a yerleşerek Frederike Von Winternit ile evlendi. Burada yaklaşık 20 yıl kaldı. Burada geçirdiği yıllar yazar olarak en verimli yıllarıydı. İnsanlarla güzel dostluklar kurdu ve bu dönemde edebiyatını zirveye çıkardı. Salzburg’da geçen senelerinde Stefan Zweig Avrupa’nın düşünsel birliği hakkında çalışmalar yaptı, yazdığı makaleler ile aşırılığa karşı devamlı uyarılarda bulundu. 1927 yılında Duygu Karmaşası, Yıldızın Parladığı Anlar, Tarihsel Baş Minyatür isimli kitaplarını yayınladı. Stefan Zweig, Leo Tolstoy’un 100. Doğum yıldönümünde kutlamalara katılmak için Sovyetler Birliğine gitti. 1933 de Nazilerin yaktığı kitaplar içinde Yahudi kökenli Stefan Zweig’in de kitapları ’da yer alıyordu. Zweig bundan sonra ülkesini terk ederek Londra’ya yerleşmek zorunda kaldı. Ancak burada da huzur bulamadı. 1937 yılında karısı Frederike’den ayrıldı. Daha sonra Lotte Altman ile evlendi. İkinci Dünya savaşında İngiliz vatandaşlığına geçti. Brezilya ya yerleşmeye karar veren yazar orada çok ünlü eseri Satranç’ ı yayınladı. Oldukça üretken olması ile bilinen Zweig ın birçok konuda denemeleri mevcuttur. Lirik şiirler, trajedi türünde sahne eserleri, biyografi çalışmaları ve denemeler yazdı. Biyografi alanındaki çalışmalarında Freud’a ve psikolojiye olan ilgisinden izler görülür. Balzac, Dickens, Dostoyevski gibi üç büyüğün biyografilerini hazırladı. Patlak veren savaş tüm dünyayı etkilemekteydi ve bu da Zweig’i çok üzüyordu. Zweig Alman bir şair olan Kleist ın kendini ve eşini silahla vurarak intihar etmesinden etkilenmiş ve kendisi de karısı Lotte ile birlikte intihar ederek hayatlarına son vermişlerdir.
Kitap İle Sohbet, İstanbul Oyuncak Müzesi, 4. sezon
Kitap: Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü
Yazar: Stefan Zweig
Çevirmen: Gülperi Sert
Yayınevi: Can Yayınları
Baskı Yılı: 2009
Sayfa Sayısı: 128
Ülke: Almanya
Tür: Uzun Öykü