MODERN DANSA DAMGASINI VURAN BİR KADIN
20. yüzyılın başında yaşamış ve bu yüzyıla damgasını vurmuş dansçı Isadora Duncan’ın yaşamöyküsünü Maurice Lever çarpıcı üslubuyla anlatıyor. Bir roman tadında okunan kitap, sıradışı bir yaşamın bütün iniş çıkışlarını, bütün dönemeçlerini gözler önüne seriyor. Okurların ellerinden düşüremeyecekleri Isadora Duncan: Dansın Tanrıçası,
“Ertesi gün onu klasik dans akademisine yazdırdılar. Dehşet bir olaydı. Akortsuz bir piyano, duvar boyunca uzanan barlar, aynalar ve yeşilimsi bir ışığa boğulmuş harap bir atölye. Onlardan parmak ucunda durmaları isteniyor, insan doğasına aykırı bir jimnastikle bedenlerini eğip bükmeleri bekleniyordu. Isadora buna baş kaldıracaktı: ‘Parmak ucunda mı? Ama kimse parmak ucunda yürümez ki! Bu doğaya aykırı bir şey!’ Ayrıca tüm bu bale duruşlarından daha budalaca bir şey olabilir miydi: Hepsi saçma sapan şeylerdi. Dehşet vericiydi. Ruhsuz, mekanik figürlerdi. İnsan vücudunun özgürlüğünü kısıtlayan, deforme eden hareketlerdi. Dans öğrenmek için bir tek okul tanıyordu: Doğa.”
Yazar Hakkında :
Fransız Edebiyat Tarihçisi Maurice Lever, Ulusal Bilimsei Araştırmalar Merkesi CNRS’de Sade ve Beaumarchais üzerine araştırma direktörü. Uzmanlık alanı daha çok edebiyatçıların seyahatleri olan yazar 1995 yılında “Sade, Voyage d’Italie” (Sade’ın İtalya Yolculuğu) adlı iki ciltlik bir eser yayımladı. 18. yüzyıl Fransız edebiyatında erotizm konulu antolojisi de bulunan yazarın hazırladığı biyografiler önemli ödüller kazandı ve “Le Sceptre et la Marotte” adlı eseriyle Fransız Akademisi ödülüne değer görüldü. Lever, 17. ve 18. yüzyıl Fransız tarihi ve edebiyatı konusunda önde gelen uzmanlardan birisidir.
Kitap ile sohbet -Oyuncak Müzesi, 2.Sezon
Kitap : Isadora Duncan
Yazar : Maurice Level
Çevirmen : İkay Kurdak
Tür : Biyografi
Yayınevi :Everest Yayınları
Baskı Yılı : 2003
Sayfa : 460